Değerli Okurlar Sitemizde çok yakında yazılar yazacak olan hepinizin çok seveceği bir hanımefendi ile bu sayfalarda buluşacaksınız .Kendisinin ana dili Türkçe değil aynen Sitemizin bir başka değerli yazarı Dr Julia Berthe hanım gibi . Benim okurlarım aslında Tamar hanımı kısmen tanıyor. Nereden mi dediniz hemen açıklayayım benim yayınladığım son yazılarımdan biri olan "Sıcak Lahmacunlar" başlıklı yazımda bahsettiğim genç kızımız Tamar .
Tamar Türkçe dahil birçok yabancı dile vakıf bir entellektüel ve aynen bizler gibi düşmanlıktan değil barıştan yana çağdaş bir dünya vatandaşı. Yazısını göndermeden önce bizlere adının nereden geldiğini açıklayan bir metin gönderdi . Kendisine teşekkür ediyoruz. Tamar hanımın yazılarını sabırsızlıkla bekliyoruz. Serdar TAŞTANOĞLU
Akdamar Adası
Akdamar Adası (Ahtamar, Ağtamar, Akhtamar biçimlerinde de yazılır; Ermenice: Աղթամար), Türkiye'nin Van ve Bitlis illeri arasında bulunan Van Gölü'nün içinde yer alan ikinci büyük adadır. Van'ın Gevaş ilçesi sınırları içerisinde yer alan adada Ermeniler´den kalma bir kilise bulunur.
915-922 yılları arasında Kral I. Gagik tarafından, o zamanlar adada bulunan saray için yaptırılan Akdamar Kilisesi'nin mimarı olarak Keşiş Manuel gösteriliyor; ama kralın da bizzat planlara karıştığı söyleniyor. Kilise, pek çok yönüyle dikkate değer yapıların başında geliyor. Örneğin, yapımında kullanılan andezit taşları, mevsimlere ve günün saatine göre sarı, kırmızı veya gri renklerde bir görünüm sunuyor. Haç planlı kilisenin bir diğer özelliği de, dış cephenin çok zengin bitki ve hayvan motifleriyle İncil ve Tevrat'tan alınma sahneleri betimlemesi.
Adının anlamı
Akdamar adının nereden geldiğine dair birçok varsayım vardır. Bunlardan birine göre, zamanında bu adada yaşayan başkeşişin güzelliği dillere destan çok güzel Tamara adında bir kızı varmış. Adanın çevresindeki köylerde çobanlık yapan bir genç bu kıza aşık olur. Bu genç Tamara'yla buluşmak için her gece adaya yüzermiş. Tamara ise ona gece karanlığında yerini belli etmek için onu bir mumla beklermiş. Bundan haberdar olan kızın babası, fırtınalı bir gecede elinde mumla adanın kıyısına iner ve sürekli yer değiştirerek gencin gücünü yitirmesine neden olur. Yüzmekten gücünü yitirip, yorulan genç çoban gölün içinde boğulur ve boğulmadan önce son nefesiyle "Ah Tamara" diye bağırır. Bunu duyan kız da kendini gölün sularına bırakarak boğulur. Ah Tamara isminin dönüşerek zamanla Ahtamar ve Akdamar biçimini aldığı varsayılır.
TAMAR
20.04.2020
4 Yorum
Ayla
21 Nisan 2020Güldoğan
21 Nisan 2020Tamar
21 Nisan 2020Halit Çalışkan
22 Nisan 2020