- 05
- May
OKURLARIMA ; MERHABA ...............
05 Mayis 2020
Sevgili Okurlar,
01 Mayıs tarihinde, değerli Hocam Serdar Taştanoğlu'ndan bir WhatsApp mesajı
aldım. Evde oturduğumuz bu günlerde, mesajı hemen okuyup Serdar Hocam'ı
aradım. Hocam, bana Dragos Musiki Derneği ve Nikomedya Hoşgörü Korosu adıyla
iki site oluşturduklarını, benim de bu sitelere köşe yazısı yazmamı istedi.
Telefonu kapattığımda aklıma hemen 1980'li yıllar geldi. O tarihlerde
Milliyet Gazetesi Marmara Bölgesi'ne dağıtılacak olan bir ek çıkartmaya
başlamıştı. Gazetenin üst yönetiminde Turan Aytuğ beni arayarak bu ekte köşe
yazısı yazmamı istedi. Saatlerce uzun konuşmalar yapabildiğim halde, ömrümde
hiç yazı yazmayı denemediğim için çok zorlanacağımı düşündüm. O dönemlerde,
Sayın Bülent Ecevit de Arayış adında bir gazete çıkartıyordu. İhtilal
yönetimi onu ve gazetesini engellemek için bir genelge çıkarttı. Bu
genelgede eski politikacıların siyasi içerikli yazı yazamayacakları, yayın
yapamayacakları belirtiliyordu. Hal böyle olunca, benim yazı yazmam da
engellenmiş oldu. Böylece ben de bu zor görevden kurtulmuş oldum.
Tam bu işten kurtardık derken, farklı bir teklif daha geldi. Yılmaz Güney o
sıralarda İzmit Cezaevi'nde yatmaktaydı. Eski arkadaşı Rafet Şimşek
aracılığıyla benimle görüşmek istediği mesajını iletti. Görüşmeye gittim.
Yılmaz Güney, cezaevi müdürünün odasında benim hayatımı filme çekmek
istediğini söyledi. Kabul ettim. Bir hafta sonra da Sayın Onat Kutlar
senaryoya başlamak üzere İzmit'e ziyaretime geldi. Kendisine bazı
aktarımlarda bulundum fakat onun esas istediği, belediyecilik adına
yapılanları yerinde görerek dinlemekti. Diğer taraftan, o gün gök
yarılmışçasına yağmur yağıyordu. Hizmetleri yerinde gezerek üzerinden
anlatmam mümkün olmadı. Bu sebeple daha sonra devam etmek üzere sözleştik.
Biz yeni buluşmayı organize edemeden, Yılmaz Güney İzmit'ten açık cezaevine
nakil oldu. Araya zaman ve farklı öncelikler girdi ve filmin yazım işi de
yapılamamış oldu.
Yani, yazmak söz konusu olduğunda şansım pek yaver gitmedi. Gerçi bundan 5
sene evvel sevgili Mustafa Küpçü ile oturup, onun kaleminden benim hayatımın
kitabını yazmayı becerebildik fakat yine de bir şeyleri kaleme almak deyince
10 Yorum
Ayşe Sakallı
05 Mayis 2020Nedime
05 Mayis 2020ERTUĞRUL ÖZBAĞ
05 Mayis 2020Armağan ümit çı
05 Mayis 2020Zeynep çelik
05 Mayis 2020Hafize Erol
05 Mayis 2020Ayşegül Açıkell
05 Mayis 2020şuküfe
07 Mayis 2020Mevlüde Erten
08 Mayis 2020Nurdan Erakıncı
08 Mayis 2020